Bilim insanlarının BM Tarım ve Gıda Örgütü (FAO) ile işbirliğinde gerçekleştirdiği son araştırmalar, buğday pası hastalığının Avrupa, Afrika ve Asya’da ilerlediğini ortaya çıkardı. Özellikle Akdeniz havzası yeni buğday hastalığı türünden etkilenirken, İzmir bu yıl konuya ilişkin önemli bir uluslararası eğitime ev sahipliği yapacak.
Danimarka’daki Aarhus Üniversitesi tarafından yayımlanan Nature dergisi ve Uluslararası Mısır ve Buğday Geliştirme Merkezi’nin (CIMMYT) dikkat çektiği iki rapor, dünyada geçen yıl hem sarı pas hem de kara pas hastalığının yeni türlerinin ortaya çıkmakta olduğunu gösterdi. Çalışmalar aynı zamanda mevcut iyi bilinen pas türlerinin de erken teşhis edilerek, özellikle Akdeniz havzasında buğday üretimine büyük zarar vermesinin sınırlandırılması gerektiğini teyit etti.
“Acil eylem planları oluşturulmalı”
Yeni saldırgan türlerin uluslararası ortaklarıyla mevcut türlerle mücadelede ülkelere yardım için çalışırken ortaya çıktığını belirten FAO Bitki Pataloğu Fazıl Düşünceli, “Bundan dolayı buna nasıl yaklaşacağımız konusunda çok çabuk ve dikkatli olmak zorundayız. Uluslararası kurumlardan ve buğday üreticisi ülkelerden buğday pası uzmanlarının bu hastalığı durdurmak için birlikte çalışması hiç olmadığı kadar önemli hale geldi. Bu ortak çalışma sürekli gözlem, veri paylaşımı ve çiftçileri korumak için acil eylem planları oluşturmak gibi önemli hususları içeriyor” dedi.
Yeni hastalık türünden en çok Akdeniz etkilendi
İtalya’nın Sicilya adasında TTTTF isimli yeni bir kara pas türü 2016’da binlerce hektar makarnalık ekini vurdu. Bu olay Avrupa’da son yıllarda görülen en geniş kara pas salgını oldu. Benzer türlerle tecrübeler, ekmek buğdayı çeşitlerinin bu yeni türe karşı da dayanıksız olabileceğine işaret ediyor. TTTTF tespit edilen en yeni kara pas türü. Araştırmacılar eğer uygun şekilde kontrol edilmezse, bu yeni türün Akdeniz havzası ve Adriyatik kıyıları boyunca uzak mesafelere kısa sürede yayılabileceği uyarısında bulunuyor.
Bu arada, Afrika, Orta Asya ve Avrupa’daki çeşitli ülkeler daha önce tarlalarında hiç görülmeyen yeni sarı pas türü ile mücadele ediyor. İtalya, Fas ve İskandinav ülkeleri henüz adı konulmamış yeni bir sarı pas türünün ortaya çıktığına şahit oldu. Bu yeni tür belirgin şekilde Fas ve Sicilya’da etkili olurken, buralarda son döneme kadar sarı pas hastalığı önemsiz olarak görülüyordu. İlk analizler yeni türün diğerlerine göre yüksek ısılara daha iyi uyum sağladığını ve saldırgan olduğunu gösteriyor.
Etiyopya ve Özbekistan’daki buğday üreticileri sarı pasın başka türü olan AF2012 salgını ile mücadele ediyor. Geçtiğimiz sene bu ülkelerde görülen bu tür özellikle Etiyopya’da buğday üretimine büyük darbe vurdu. AF2012 geçtiğimiz sene Afrika Boynuzu’nda görülmeden önce sadece Afganistan’da görülmüş ve 10 binlerce hektar ekini etkilemişti.
“Daha ileri araştırmalar yapılmalı”
FAO Uzmanı Düşünceli, “İlk değerlendirmeler endişe verici ama bu yeni türlerin etkilenen bölgelerdeki buğday çeşitleri üzerindeki etkisinin tam olarak ne olacağı henüz belli değil. Araştırma kurumlarının yapması gereken şey, etkilenen bölgelerde önümüzdeki aylarda ileri araştırmalar yapmak.” yorumunda bulundu.
BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO, hastalığa karşı yardım için ortaklarıyla işbirliği içinde etkilenen ülkelerden buğday pası uzmanlarının eğitim çabalarını hızlandırıyor. Amaç bu uzmanların ortaya çıkan yeni hastalık türlerini teşhis edip gerekli müdahaleleri yapacak kabiliyetlerini güçlendirmek.
Yeni türler ortaya çıkıyor, eskileri yayılıyor
Birkaç sene önce Kuzey Avrupa ve Türkiye’de bilim insanlarının radarına takılan sarı pas hastalığının Warrior (-) (Savaşçı) isimli türü de 2016’da ilerleyişini sürdürdü ve şu an Avrupa ve Batı Asya’da oldukça yaygın duruma geldi. Kara pas hastalığının en bilenen türü oldukça güçlü olan Ug99 şu an 13 ülkede faal durumda ve Doğu Afrika’dan Ortadoğu’ya doğru yayılıyor. Ug99 dünya çapında ekimi yapılan buğday çeşitlerinin birçoğunu etkileme potansiyeline sahip ve yeni türlerini ortaya çıkarıyor. Son olarak Ortadoğu’nun en önemli buğday üreticilerinden Mısır’da görüldü.
Uluslararası işbirliği ve FAO katkısı
Aarhus araştırmasının bulguları Uluslararası Kuru Tarım Alanları Araştırmaları Merkezi (ICARDA), Aarhus Üniversitesi, CIMMYT ve FAO işbirliğinde geçen yıl gerçekleşen eğitim çalışmalarına dayanıyor. Bu yıl tekrarlanacak eğitimde buğday pası uzmanları gözlemleri genişletme ve kabiliyetlerini ilerletme imkanı buluyor. Aarhus Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bu programda pas örneklerinin toplanarak analiz edilmesi de yer alıyor. İzmir’de yeni kurulan Bölgesel Tahıl Pas Hastalıkları Araştırmaları Merkezi, eğitim çalışmalarına ev sahipliği yapacak.
Tüm bu çabalar FAO’nun dört yıllık küresel buğday pası programının bir parçası. Program bölgesel işbirliğine olanak sağlıyor ve ülkelere bu sorunla mücadele etmek için yardım sunuyor. Ayrıca salgın bir hastalığa dönüşüp gıda güvenliğine çok ciddi bir zarar vermeden önce ülkelere patlak veren hastalığı çok hızlı şekilde kontrol altına alması için yardım veriyor. FAO, CIMMYT, ICARDA and Aarhus Üniversitesi Borlaug Küresel Pas Girişimi’nin (BGRI) üyeleri olarak birlikte çalışıyor.
Buğday pası nedir?
Bir mantar türü olan buğday pası, işlenmemiş dayanıksız buğdaylarda yüzde 100’e kadar mahsul kaybına yol açabiliyor. Buğday pası, rüzgar yoluyla çok uzak mesafelere çok hızlı şekilde yayılıyor. Eğer zamanında teşhisle müdahale edilmezse mahsulden bir kaç hafta önce gayet sağlıklı durumdaki ekinleri sarartıp, karaya döndürüp, kuruyup büzüşmüş hale döndürebiliyor. Mantar ilacı zararı sınırlamaya yardımcı olabiliyor ancak erken teşhis ve hızlı işlem yapmak çok önemli.
(18)