Kamuoyunda şeker konusunda artan tartışmalara yönelik açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, “Şeker hangi kaynaktan elde edilirse edilsin obezite ile direkt bağlantısı yoktur. Dünyada bugüne kadar yapılan araştırmalarda, önerilen düzeylerde şeker tüketimi ile herhangi bir kronik hastalık şu ana kadar doğrudan ilişkilendirilmedi” dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Funda Elmacıoğlu, Uluslararası Şeker Organizasyonu (ISO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Şeker: Efsaneler ve Gerçekler” çalıştayında, dünyada şeker tüketimi ve obezite ilişkisinin tartışıldığını ancak şekerin obezite ile ilişkisinde tek suçlu gibi gösterilmesinin doğru olmadığı sonucuna varıldığını bildirdi.
Azalan şeker tüketimine rağmen obezite artıyor
Elmacıoğlu, “Şeker hangi kaynaktan elde edilirse edilsin obezite ile direkt bağlantısı yoktur. Dünyada bugüne kadar yapılan araştırmalarda, önerilen düzeylerde şeker tüketimi ile herhangi bir kronik hastalık şu ana kadar doğrudan ilişkilendirilmedi” diye konuştu.
Çalıştayda ayrıca, şekerin önemli bir besin öğesi olduğu, insan vücudunun ihtiyaç duyduğu enerjinin şekerden elde edildiği vurgulanarak, obezite nedenleri olarak fiziksel aktivite azlığı, düzensiz yemek saatleri, yüksek yağ oranına sahip ürünlerin tüketilmesi gösterildi.
Obezite karmaşık bir durum
Öte yandan İçecek Birlikleri Uluslararası Konseyi tarafından bu sene 12.’si İtalya’da düzenlenen toplantıda da artan obezite sorunu tartışıldı ve obezitenin sadece şeker tüketimi ile açıklanamayacak kadar karmaşık bir sorun olduğu vurgulandı.
İçecek Birlikleri Uluslararası Konseyi Başkanı Jim Goetz “Obezite yalnızca şeker ve şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin azalmasıyla çözülemeyecek kadar karmaşık bir sorun. Özellikle kamuoyunda şekerle tatlandırılmış içeceklerin obezitenin belli başlı tek nedeni gibi gösterilmesi doğru bir yaklaşım değil” diye konuştu.
Jim Goetz, verdiği bilgilerde ülkesi Kanada’da, 2003 ile 2014 arasındaki 11 yıllık dönemde kişi başına düşen şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin %30 azaldığına, obez birey sayısının ise aynı zaman diliminde %40 arttığına dikkat çekti.
Goetz, obez ve aşırı kilolü bireylerin toplam sayısının, ülkedeki nüfusun çoğalması nedeniyle arttığı düşünülebileceğini belirterek, 2003 yılında 31,68 milyon olan Kanada nüfusunun 2014 yılında 35,54 milyona ulaştığının göz önünde bulundurulması gerektiğine işaret etti.
Goetz, obez ve aşırı kilolu birey sayısındaki artışı tek başına nüfus artışı ile açıklamanın mümkün olmadığının da altını çizdi.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(5)