Uluslararası Gıda Politikaları Araştırmaları Enstitüsü‘nün 2016 Küresel Beslenme Raporu yayınlandı. Küresel ölçekte beslenme tablosunu gözler önüne sererek, hükümetlerin ortak beslenme taahhütlerinin belirlenmesi ve yürürlüğe konulması konusundaki ilerlemeleri vurgulayan raporda Türkiye’nin beslenmede karne notu orta… Gıda üreticilerinin hedeflerin konulmasında ve beslenmenin yönlendirilmesindeki rolünün takdir edildiği raporda, ürünlerindeki tuz, şeker ve yağ içeriğini düşüren üretici sayılarına vurgu yapıldı.
Dünya çapında verilerin derlendiği “Sözden Etkiye: Kötü Beslenmeyi 2030’a Kadar Bitirmek” başlığını taşıyan rapor; BM Gıda ve Tarım Örgütü, Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF gibi örgütlerle çeşitli üniversiteler ve devlet organlarından bağımsız uzmanların bir araya gelmesi ile hazırlandı.
Dünya Hedeflerinden Saptı, Ancak Hala Umut Var
Raporda kötü beslenme; çocuklarda yetersiz gelişim, ölüm ve fazla kilo, yetişkinlerde fazla kilo ve obezite, genel olarak vitamin ve mineral yetersizlikleri ile bunların sonucunda görülen diyabet, kalp hastalıkları ve bazı kanserler şeklinde tanımlanırken, doğru beslenmenin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin merkezinde yer aldığı ifade edildi.
Dünyada sağlıklı beslenme konusunda gelinen noktanın değerlendirildiği raporda, en önemli bulgulardan biri olarak dünyanın kötü beslenmenin önlenmesi konusundaki hedeflerden sapmış olduğu bilgisi yer aldı.
Bir diğer sonuç olarak mevcut taahhütlerin ihtiyacı karşılamadığı vurgulanarak sözlerin eyleme dökülmesi gerektiğine dikkat çekildi, kötü beslenmenin her türünün engellenmesi için politik adımlar atılması, bu konuda yatırımların artırılması, doğru veriler toplanarak doğru çözümlerin ortaya koyulması konusunda çağrı yapıldı.
Türkiye’nin Karnesindeki ‘İyi’ Notları!
Rapor, Türkiye’nin de beslenme konusundaki karnesini ortaya koydu. Ülkedeki en büyük sorunlar olarak üreme çağındaki kadınlarda kansızlık ile yetişkinlerde fazla kilo ve obezite görülme sıklığı ifade ediliyor.
Türkiye yetersiz çocuk gelişimi sıralamasında %9,5 ile 132 ülke arasında en iyi durumdaki 28’inci ülke. Ülkemizin bu konuda doğru yolda olduğu ve ilerleme kaydettiği de raporda not ediliyor.
İyi notlarımızdan bir diğeri çocuk ölümlerinde %1,7 ile 130 ülke arasında en iyi durumdaki 21’inci ülke olmamız. Bu kategoride de ilerleme kaydedildiği ifade ediliyor.
Türkiye Obezite ve Kadınlarda Kansızlık Konularında Sınıfta Kaldı
Türkiye’nin zayıf not aldığı konulardan biri ise 5 yaş altı obezite. Türkiye’nin %10,9 görülme sıklığı ile 126 ülke arasında 101’inci sırada olmasının yanında bu konuda herhangi bir gelişme sağlanamadığı da raporun notları arasında.
Türkiye, yetişkinlerde fazla kilo sıralamasında (en iyiden en kötüye) ise 190 ülke arasından 169’uncu (%66,3 görülme sıklığı), yetişkinlerde obezite görülme sıklığı sıralamasında 165’inci sırada (%29,5).
Diyabet görülme sıklığı ise %13,4. Bu Türkiye’yi 190 ülke arasında 154’üncü sıraya yerleştiriyor. Bu kategorilerin üçünde de Türkiye’nin hedeflerden uzaklaşan bir rotada olduğu ifade ediliyor.
Ülkemizdeki bir diğer ciddi sorun üreme çağındaki kadınlarda kansızlık görülme sıklığı (%28,8). Söz konusu kategoride 185 ülke arasında 122’nci sırada yer alan ve hedeften giderek uzaklaştığı vurgulanan Türkiye, bebek emzirme sıralamasında ise 141 ülke arasında 90’ıncı olurken bu konuda gerileme olduğu özellikle vurgulandı.
Dünya Genelinde de Durum Benzer
Dünya Sağlık Örgütü’nün anne, bebek ve çocuk beslenmesi hedefleri yönündeki ilerlemeleri inceleyen rapor, birçok ülkenin 5 yaş altı obezite konusunda doğru yolda olduğunu gösterirken, yetişkinlerde görülen obezite ve fazla kilo konusunda ise neredeyse bütün ülkelerin doğru rotadan uzaklaşmış olduğu ortaya koyuldu. Bunun yanında raporda veri yetersizliğinin değerlendirme yapmak açısından sorun oluşturduğu da vurgulandı.
Gıda Üreticileri Önemli Rol Oynuyor
Gıda üreticilerinin hedeflerin konulmasında ve beslenmenin yönlendirilmesindeki rolünün takdir edildiği raporda, ürünlerindeki tuz, şeker ve yağ içeriğini düşüren üretici sayılarına vurgu yapılırken henüz neredeyse hiçbir üreticinin tam tahıl, lif, meyve ve sebze gibi daha fazla sağlık içeren bileşenlerin düzeylerini artırma konusunda hedef koymadığının da altı çizildi.
Hükümetlere Çağrı
Raporda hükümetlerin sağlıklı beslenmeyi teşvik etme amaçlı politikalarında yapılan ilerlemeler de değerlendirildi. Bu alandaki ilerlemenin oldukça sınırlı kaldığı belirtilen raporda, değerlendirme yapmak için gereken kriterlerin açık olmadığı ifade edildi.
Raporda sağlıklı beslenmeyi teşvik etmeyi amaçlayan; tuz tüketiminin azaltılması, doymuş ve trans yağların doymamış yağlar ile ikame edilmesi, yüksek oranda tuz, şeker ve yağ içeren gıdaların çocuklara pazarlanmasına kısıtlama getirilmesi, şekerli içeceklere vergi getirilmesi gibi programların uygulamaya geçirilmesi yönünde de hükümetlere çağrıda bulunuldu.
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(13)