İşveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğuyla 2017 yılı için asgari ücreti net bin 404 TL olarak belirleyen Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndaki Türk-İş temsilcilerinin karara karşı çıkış gerekçeleri açıklandı. Türk-İş, asgari ücrete hedeflenen ya da biraz üzerinde belirlenecek orandaki artışın olumsuz yaşama şartlarını düzeltmeyeceği gerekçesiyle karşı çıktı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu tarafından duyurulan ve asgari ücretin 2017 yılı için 104 TL’lik artışla net bin 404 lira olarak uygulanmasına ilişkin Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı, 30 Aralık’ta Resmi Gazete’de yayımlandı. Komisyonun 6 Aralık-29 Aralık 2016 tarihleri arasında dört kez toplandığı vurgulanan Karar’da, “İşçinin bir günlük normal çalışma karşılığı asgari ücretinin; 01/01/2017-31/12/2017 tarihleri arasında 59,25 TL olarak tespitine, işçi temsilcilerinin muhalefetine karşılık oy çokluğuyla” karar verildiği bildirildi.
2017 enflasyon hedefi dikkate alındı
Asgari ücretin ödenmesi zorunlu olan en az ücret olduğuna ve pazarlık ücreti olmadığına dikkat çekilen Kararın gerekçesinde, asgari ücretin belirlenmesi sırasında komisyonun işçilerin geçim şartları ve 2017 yılı enflasyon hedefi gibi faktörleri değerlendirdiği kaydedildi. Karar’da yeni asgari ücretin, Resmi Gazete’de yayımlandığı tarihi izleyen ayın ilk gününden itibaren yürürlüğe gireceği hatırlatıldı.
Türk-İş’in karşı oyu
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Kararı’nda, komisyonda işçi kesimini temsil eden Türk-İş temsilcilerinin karşı oy gerekçesi de yer aldı.
Anayasa başta olmak üzere mevzuattaki asgari ücrete ilişkin hükümlere yer verilen gerekçede, işçi temsilcilerinin, mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya da biraz üzerinde belirlenecek oranda yapılacak bir artışın yeterli olmayacağını, olumsuz yaşama şartlarını düzeltmeyeceğini, bu nedenlerle de kabul edilemez olduğunu ifade ettikleri vurgulandı.
“Gelir eşitsizliği ve adaletsizliği daha da büyütecek”
Asgari ücreti belirleme çalışmaları sırasında temel alınması istenen ilkelerin de açıklandığı gerekçede, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) komisyona sunduğu hesaba göre Kasım 2016 itibariyle ağır bir işte çalışan bekar bir işçinin aylık harcama tutarının net 1.668,90 TL, Türk-İş’in Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması’na göre ise tek bir işçinin yaşama maliyetinin net 1.761,74 TL olduğuna işaret edildi. Gerekçede, şunlar kaydedildi:
“İşçi kesimi, öncelikle TÜİK tarafından belirlenen net tutarın temel alınmasını, sonra 2017 yılı için öngörülen enflasyon hedefi ile refah payı ilavesi gerektiğini, sonuç itibariyle, bu yöntemle belirlenecek asgari ücretin önemli adım ve başlangıç olacağını ifade ve talep etmiştir.
Ancak işçi kesiminin bu talebi ile işveren-devlet kesimi temsilcileri tarafından dikkate alınmamıştır. Asgari ücret pazarlık konusu yapılmış ve düşük belirlenerek, oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir.
Bu yaklaşım gelir eşitsizliğini ve adaletsizliği daha da büyütmektedir. Kararlaştırılan asgari ücret, ülkede uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların bir yansımasıdır. Devlet sosyal koruma görevini iktisaden zayıf olan işçiden yana kullanmamıştır.
“Asgari ücret beklentileri karşılamadı”
Asgari ücret artışını gerekçe yaparak, çalışanların işsizlik ve kayıtdışı istihdamla karşı karşıya bırakmanın doğru bir yaklaşım olmadığı açıktır. Komisyonun işveren-hükümet temsilcileri tarafından belirlenen asgari ücret, işçilerin ve toplumun beklentilerini karşılamamıştır.”
(3)