Türkiye’de tüketici enflasyonunun en önemli tetikleyicilerinden gıda enflasyonunda yılın ilk 6 ayı itibarıyla oldukça ılımlı bir eğilimin söz konusu olduğunu kaydeden Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Hükümet olarak, gıda enflasyonu üzerine odaklanarak tüketici enflasyonunu kontrol etme amacıyla yapısal nitelikte politikalara başvuruyoruz” dedi.
Zeybekci, yazılı açıklamasında, TCMB Para Politikası Kurulunun (PPK) aldığı karar doğrultusunda politika faizini değiştirmediğini ve faiz koridorunun üst bandı olarak bilinen marjinal fonlama oranını yüzde 8,75’ten yüzde 8,5’e indirdiğini anımsattı.
Geç likidite penceresi borç verme faiz oranının yüzde 10,25’ten yüzde 10’a düşürüldüğünü hatırlatan Zeybekci, yine bu ay Bankanın zorunlu karşılık oranlarına ilişkin düzenlemeye gittiğini, böylece piyasaya sağlanan likidite ile bankacılık sektörünün kredi sağlama imkanlarının genişletildiğini belirtti.
Türk lirası cinsinden zorunlu karşılık oranlarının indirildiğini ifade eden Zeybekci, Rezerv Opsiyon Mekanizması kapsamında da döviz ve altın imkanlarının belirli dilimlerinde katsayıların artırıldığına dikkati çekti.
“Gıda enflasyonunu kontrol altına alacağız”
Türkiye’de tüketici enflasyonunun en önemli tetikleyicilerinden gıda enflasyonunda yılın ilk 6 ayı itibarıyla oldukça ılımlı bir eğilimin söz konusu olduğunu kaydeden Zeybekci, şöyle devam etti:
“Temmuz dönemi ile beraber bir yükselişin başladığı emarelerini gördük. Hükümet olarak, gıda enflasyonu üzerine odaklanarak tüketici enflasyonunu kontrol etme amacıyla yapısal nitelikte politikalara başvuruyoruz. Bilhassa Gıda Fiyatlarını İzleme Komitemizin çalışmaları ve sektörü ilgilendiren diğer yapısal tedbirlerimizle gıda enflasyonunu kontrol altına alacağız. Gıda fiyatlarının istikrar kazanmasının tüketici enflasyonu üzerinde düşürücü etki yapacağına eminiz.
Reel sektörün finansman ihtiyaçları desteklenecek
Merkez Bankasının marttan itibaren başladığı faiz indirim sürecinin, reel sektör üzerinde etkili olduğuna dikkati çeken Zeybekci, “Bu yılın Mart ayındaki ortalamalarla mukayese ettiğimizde, temmuz dönemi itibarıyla bilhassa Türk lirası cinsinden ticari kredileri ve konut kredilerindeki ağırlıklı ortalama faiz oranlarında mevzubahis indirimlerin etkisini gözlemliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Krediye erişim maliyetlerinde azalış anlamına gelen bu seyrin, üreticiler için daha düşük finansman maliyetine kapı açtığına işaret eden Zeybekci, reel sektörün finansman ihtiyaçlarını daha düşük maliyetlerle giderebilmeleri için, para politikasında verilecek destekleyici kararların önemli bir unsur olduğunu vurguladı.
Gerçekçi ve sürdürülebilir maliyetle üretim
Enflasyonla mücadelede politika önceliklerinden birinin, finansman maliyetlerinin daha makul seviyelere çekilmesi olduğunu bildiren Zeybekci, “Bu girişimin ana odağında da piyasa faizlerinin yer alması kaçınılmazdır. Reel sektörümüzün daha gerçekçi, daha sürdürülebilir maliyetlerle üretim yapabilmesini sağlamalıyız.” değerlendirmesinde bulundu.
(2)