Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm yatırımcılarımızdan, iş adamlarımızdan, esnafımızdan, sanatkarlarımızdan, vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum; Lütfen elinizdeki tüm imkanları harekete geçirin, üretin, alın, satın, istihdam edin, yatırım yapın, piyasayı hareketlendirin” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen 33. Muhtarlar Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bugün Türkiye’nin yeni bir istiklal mücadelesi içinde olduğuna dikkati çekti.
“Hiçbir kriz sürdürülebilir değildir”
“Hiç kimse ‘önümü göremiyorum’ deme lüksüne sahip değildir” diyen Erdoğan, herkesin bir arkasındakinin önünü açması, fedakârlık yapması ve risk alması gerektiğine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“İçinden geçtiğimiz günler, ‘döviz alınacak’ değil ‘döviz satılacak’ günlerdir, bunu özellikle söylemek istiyorum. Hiçbir kriz sürdürülebilir değildir. Ülkemize yönelik saldırılar da aynı şekilde ilanihaye devam edecek değildir.
‘Lütfen faiz oranlarını düşürün’
Tüm yatırımcılarımızdan, iş adamlarımızdan, esnafımızdan, sanatkarlarımızdan, vatandaşlarımızdan şunu rica ediyorum; Lütfen elinizdeki tüm imkanları harekete geçirin, üretin, alın, satın, istihdam edin, yatırım yapın, piyasayı hareketlendirin. Başta kamu bankaları olmak üzere, lütfen faiz oranlarını düşürün. Faiz oranlarını düşürün ki yatırımcı, girişimci çok daha rahat bir şekilde yatırımını yapabilsin.
‘Her birlikte harekete geçelim’
Hiç kimse ‘önümü göremiyorum’ deme lüksüne sahip değildir. Herkes, bir arkasındakinin önünü açarak, bu fedakarlığı yaparak, bu riski alarak ilk adımı atmalıdır. Kimse bu ilk adımı atmadığında, herkes yerinde sabit kaldığında, işte şu anda olduğu gibi varlık içinde yokluk çekmeye mahkum oluruz. Bunun için diyorum ki gelin ülkemiz, vatanımız, milletimiz için her birlikte harekete geçelim.
Bugün Türkiye yeni bir istiklal mücadelesi içindedir. Bu mücadeleyi kazanırsak, 2023 hedeflerimize de ulaşacağız, 2053 ve 2071 vizyonlarımızı da şekillendireceğiz. Kaybedersek, 100 yıl önce başarılamayan bir Sevr tezgahı yeniden önümüze getirilecek.”
(6)