CHP Muğla Milletvekili Akın Üstündağ, kış aylarında Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman İlçelerindeki narenciye ürünlerinin olumsuz hava koşullarından etkilenmesini ve üreticilerin mağdur duruma düşmesini Meclis Gündemine taşımıştı. Üstündağ’ın yazılı soru önergesini cevaplandıran Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in açıklamalarını tarımın sorunlarından uzak bir yaklaşım olarak değerlendirdi.
Üstündağ, Bakan Çelik’in çiftçinin zirai don nedeniyle oluşan bütün zararını sigorta sepetine attığını belirtti ve “Çiftçiye sigorta yaptırmadıysan bizimle işin yok diyor. Böyle Bakanlığı herkes yapar. Bakanlık çiftçinin doğal afetler karşısındaki tüm zarar ziyanını yine çiftçinin cebinden çıkacak sigorta primine bağlamış, tüm zarar ziyanın teminini sigortacılık sistemine ihale etmiş, kendi sebep oldukları politik krizlerin faturasını da çiftçiye yıkmışlar şimdi de bana cevap olarak TARSİM uygulamalarını anlatıyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“Hükümet diyor ki sigortasız tarım dönemi bitmiştir”
Hükümetin ‘sigortasız tarım dönemi bitmiştir, ürünün bizim kusurumuza rağmen bile satılamaması durumu bizi ilgilendirmiyor’ dediğini kaydeden Üstündağ, “Ben Sayın Bakana önergemde Rusya krizi nedeniyle ürünlerde hasadın geç kalması, yaşanan zirai don olayının etkilerini daha da arttırarak daldaki ürünleri vurmuş, soğuğun vurduğu ürünler, meyve suyu fabrikalarına kilosu 10 ila 20 kuruştan satılmış ve bu da üreticiyi mağdur etmiştir diye soruyorum Bakan bana doğal afetlerdeki sigorta uygulamalarının tarihçesini anlatıyor, ben doğal afetin oluştuğu süreye kadar daldaki narenciye sizin dış politikanızdaki yanlışlık yüzünüzden bekledi diyorum Bakan ‘in faydalarını anlatıyor. Siz tarımda yaşanan krizi yönetemediniz diyorum, bana çiftçinin doğal afet sigortası yaptırmasının yararını anlatıyor. Sayın Bakan böyle bakanlığı herkes yapar, siz bana sizin hatanızdan dolayı satılamayan ürüne nasıl bir tedbir uygulayacaksınız onu söyleyin.” diye konuştu.
“Mazot ve gübre desteği yetersiz”
Üstündağ şunları kaydetti: “Bölgedeki çiftçilerle yapılan görüşmelerde mazot ve gübre desteği kapsamında dekar başına 10-12 TL olarak gerçekleşen ödemenin yetersiz olduğu bu para ile çiftçinin hiçbir masrafının karşılanamadığı yönündeki soruma, bu iş Tarımsal Destekleme ve Yönlendirme Kurulunun tavsiyesi ve Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenmektedir diyorsunuz. Sayın Bakan siz bu kurulun başkanı değil misiniz? Dekar başına 10-12 TL ödemenin yetersizliği konusunda çiftçinin feryadına neden kulak tıkıyorsunuz? Buna kurul karar verir demek bürokratik kolaycılık değil midir? Sayın Bakana bir başka sorumda; bu konuda çiftçinin mağduriyetini giderecek bir önleminiz var mıdır? Diye soruyorum Sayın Bakan TARSİM uygulaması ile 2006 2016 yıları arası Muğla İlinde kaç poliçe düzenlenmiş, TARSİM prim desteği ne KADAR olmuş, sigorta kapsamında ne kadar tazminat ödenmiş onu anlatıyor. Yani kısaca sigortasız tarım dönemi bitmiştir, ürünün bizim kusurumuza rağmen bile satılamaması durumu bizi ilgilendirmiyor diyor. Sayın Bakan bir Milli Eğitim Bakanı şu okullar olmasa bu bakanlığı ne güzel yönetirdim diyen bakandan bir farkınız yok, sizde bakanlığın tarımsal ürün sorunlarını TARSİM’e bağlamışsınız. İcra makamı riskleri yönetemez veya acil politikalar üretemez de bütün politikasını sigorta sistemine entegre ederse geleceğiniz nokta ülke tarımının krizler karşısında aciz kalmasıdır ki şu an olan da odur.”
GIDAHATTI DERGİSİNİ ÜCRETSİZ İNDİRİN
(1)