Türkiye ekonomisinin temellerinin sağlam olduğunu ve güçlü bir şekilde şoklara karşı direndiğini belirten Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Bu kadar büyük bir şoka rağmen piyasalarda hızlı bir normalleşme var, kaybedilen zemin yeniden kazanılıyor.” dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ise Dünya Gümrük Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslararası kurum ve kuruluşlara gönderdiği mektupla, darbe sonrası yaşananları anlattı.
Gaziantep’teki sanayici ve iş adamlarıyla basına kapalı bir toplantıda bir araya gelen Başbakan Yardımcısı Şimşek, toplantı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Siyasi istikrar pekişti
Türkiye’nin hızlı bir şekilde normalleşme sürecini yaşadığını vurgulayan Şimşek, iş , aş, istihdam ve yatırımın her zaman gündemleri olduğunu belirterek, “Kentimizi ve ülkemizi nasıl daha ileriye taşırız, demokrasimizi nasıl daha güçlendiririz gibi düşüncelerimiz var. Çok şükür siyasi istikrar pekişti.” dedi.
İş adamları ve sanayicilerle yaptıkları toplantıda da bu konuların istişaresini yaptıklarını dile getiren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, toplantının Gaziantep ve ülke için hayırlara vesile olmasını diledi.
15 Temmuz darbe girişiminin ekonomiye etkileri
Şimşek, bir gazetecinin 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminden ülke ekonomisinin nasıl etkilendiği yönündeki sorusuna ise şu karşılığı verdi:
“Türkiye ekonomisinin temelleri sağlam. Türkiye ekonomisi, güçlü bir şekilde şoklara karşı direniyor. Büyük bir badire atlattık. Türkiye’nin demokrasisi daha güçlü, geleceği daha parlak, siyasi istikrarı daha pekişmiş durumda.
Temellerimiz zaten sağlam. Reformlarla ülkemizi daha ileriye taşıyacağız. Bu kadar büyük bir şoka rağmen görüyorsunuz piyasalarda hızlı bir normalleşme var, kaybedilen zemin yeniden kazanılıyor. Dolayısıyla Türkiye önüne bakacak, Türkiye milletiyle birlikte daha müreffeh, istikrarlı ve huzurlu bir ülke. İnşallah küresel anlamda ülkemiz daha büyük bir aktör olarak yoluna devam edecek.”
Uluslararası kuruluşlara mektup
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci de, darbe girişimi ile sonrasında yaşananlara ilişkin olarak Dünya Gümrük Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi uluslararası kurum ve kuruluşlara mektup gönderdi.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Tüfenkci, uluslararası kurum ve kuruluşlar ile diğer muhataplarına Türkçe ve İngilizce olarak gönderdiği mektupta, FETÖ’nün amacının, tüm kamu kurum ve kuruluşlarında demokratik hukuk devletinin kurum ve işleyiş kuralları yerine kendi gayrimeşru düzen ve işleyişlerini hakim kılmak olduğunu belirtti.
Darbe girişiminin başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği olmak üzere milletin güvenlik güçleriyle yaptığı örnek işbirliği sayesinde kısa süre içinde bastırıldığına dikkat çeken Tüfenkci, şunları kaydetti:
“FETÖ mensubu darbeciler millet ve tarih önünde hesap vereceklerdir. Kalkışma sırasında sivil, polis ve askerden oluşan 240’dan fazla vatandaş hayatını kaybetti, binlerce vatandaş ise yaralandı. Takdir edeceğiniz üzere, bu darbe girişimini gerçekleştiren kişiler, kesinlikle en ağır cezaya çarptırılacak, milletin ve tarihin önünde hesap vereceklerdir. Türk milleti ve tarih, bu teröristleri asla affetmeyecektir.”
OHAL’in amacı
Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında olduğu gibi, Gümrük ve Ticaret Bakanlığının da yıllar boyunca özellikle yargı ve güvenlik güçlerine sızan örgüt mensuplarını kamudan uzaklaştırmak üzere gerekli katkıları sağladığını belirtti.
Olağanüstü Hal (OHAL) kararına da değinen Tüfenkci, OHAL’in amacının halkın bireysel hak ve özgürlüklerini ya da ticari faaliyetlerini kısıtlamak olmadığına dikkati çekti. Tüfenkci, “OHAL ile amaçlanan, hukuk devleti ilkelerinden bir an bile ayrılmaksızın, hukukun üstünlüğüne öncelik vererek ve bireysel hak ve özgürlükleri gözeterek, anılan terör örgütüyle ve mensuplarıyla etkin bir mücadeleyi gerçekleştirmektir. Türkiye, bazı bireysel hak ve özgürlüklere ancak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin cevaz verdiği kapsam dahilinde gerekli görülmesi halinde sınırlama getirecektir” ifadelerini kullandı.
Tüfenkci, Bakanlık olarak OHAL’in amaçlandığı şekilde etkili ve hukuka uygun bir anlayışla yürütülmesi hususunda gerekenleri yapacaklarını vurguladı.
(3)